19 Mayıs 2012 Cumartesi

Neredeyse koca bir spor kulübüyüz


Los Vivancos grubunun flamenko dansçısı yakışıklıları, Malagalı ve aynı babadan yedi erkek kardeş. Konservatuvar mezunu yedili, ilk gösterileriyle 30 ülkede milyonlarca kişiye ulaştı. Yeni gösterileri ‘Aeternum’ ise senfonik müzikle ve flamenkoyu birleştiriyor. Hikâyelerini kardeşlerden Josua Sayos anlattı.- Babalarınız aynı ama anneleriniz ayrı. Kaç anne var?

- Ben ve Israel aynı anneden kardeşleriz, annemiz Dolores. Kristo ve Josue’nin annesi Angeles ve Judah, Elias’ın annesi Paloma. Aaron’ın annesi ise Maria.

- Birlikte mi büyüdünüz?

- Farklı evlerimiz vardı ama babam bizi çok sık bir araya getiriyordu. Üstelik küçük yaşlardan itibaren aynı dans okullarına yazıldık ve sonra farklı okullara gitmemize rağmen bazı dans topluluklarıyla çalışırken turnelerde beraberdik.

- Kız kardeşiniz yok mu?

- 19 erkek kardeşiz ve 20 kız kardeşimiz var. Yedimiz dans ediyoruz. Neredeyse koca bir spor kulübüyüz.

- Dans etmeye nasıl başladınız?

- Altı yaşımdayken, babam dansa ilgi duyanları fark edip bir dans okuluna kaydettirdi.

- Grubun adı neden ‘Los Vivancos’?

- Küçük yaşlardan beri babamız Pedro en büyük ilham kaynağımızdı. Bu yüzden onun Vivancos soyadıyla mirasını devam ettirdik. Benim soyadım Vivancos değil çünkü anneminkini kullanıyorum. Hepimizin konservatuvar geçmişi var. Farklı dans topluluklarıyla çalıştık. Örneğin ben Joaquin Cortes gibi efsanevi bir dansçının ekibindeydim. 2004’te kendi topluluğumuzu kurduk. 2005-2006’da meşhur Bercy sahnesinde Fransızların süper starı Mylene Farmer’a dansçı olarak eşlik ettik ve her gün neredeyse 20 bin kişiye şov yaptık. O bizim için büyük bir çıkış olmuştu.

- Sizi ‘Muhteşem Yedili’ olarak tanımlıyorlar... Nedir sizi muhteşem yapan?

- Bunu biz söylemiyoruz ama bunu daha iyi bir noktaya taşımak çok önemli.

- Yedi kardeş akla yedi ölümcül günahı da getiriyor. Peki bir günah olsanız, hangi günah olurdunuz?

- Sanırım şehvet olurduk gerçi şehvet bana günah gibi gelmiyor. Enerji veren güçlü bir duygu.


ENSTRÜMANIMIZ VÜCUDUMUZ

- Şovunuz dışında izleyenlere en büyüleyici gelen yanınız ne?

- Hepimiz vücutlarımıza çok iyi bakıyoruz ve işin açıkçası dans işinde iyi bir fizik izleyiciyi etkiliyor, hepimiz aldığımız reaksiyonlardan da bunun farkındayız ve enstrümanlarımıza mümkün olduğu kadar özen gösteriyoruz.

- Fiziğinizi nasıl koruyorsunuz?

- Çok spor yapıyoruz, yüzüyoruz ve dövüş sanatları da fiziğimizi korumaya yardımcı oluyor. Dövüş sanatlarına da tıpkı dans gibi çocukluk dönemlerinde başladık. Hepimiz küçük yaşlardan beri judodan karateye, tekvandodan, kung-fuya kadar bütün dövüş sporlarını denedik.

- Aranızda fiziğinizden ve kadınların ilgisinden dolayı rekabet yaşanıyor mu? En çok sevgilisi olan kim?

- Bu konuda en hızlı sanırım benim ama skor tutmuyorum: Devamlı turnede olduğumuz için uzun süreli bir ilişkiyi beceremiyorum ama aslında hepimiz romantik sayılabiliriz. En büyük rekabeti ben ve Israel yaşıyorduk ama Israel’in uzun süredir bir kız arkadaşı var ve bu yüzden rekabete gerek kalmadı.


FANTEZİ NESNESİ OLMAKTAN RAHATSIZ DEĞİLİZ

- 14 yaşından beri turnelerdesiniz. Denizcilerin her limanda sevgilisi olduğu söylenir, sizin de her ülkede farklı aşklarınız mı oluyor?

- Açıkçası biraz öyle oluyor. Çünkü hepimiz genç erkekleriz ve doğal olarak farklı ülkelerde farklı heyecanlar yaşayabiliyoruz.

- Aynı anda yedi yakışıklı erkek kardeş birer fantezi nesnesi olarak da görülüyor. Bu durum sizi rahatsız hissettiriyor mu?

- Rahatsız olduğumuz söylenemez, hatta gördüğümüz ilgiden çok mutluyuz.


ÇOK PAHALI BİR YAPIM

24 Mayıs’ta Congresium Ankara’da, ardından İstanbul’da 25 Mayıs’ta İş Sanat’ta olacağız. Yeni gösterimizin adı ‘Aeternum’ yani ‘Sonsuza’. Doğaüstü güçleri, sınırlarını sorguluyor ve sanatın sonsuzluğunu anlatıyor. Dövüş sanatlarının da sahnelendiği, senfonik müziklerle zenginleştirilmiş çok pahalı bir yapım izleyeceksiniz. Gösterinin müzikleri, Budapeşte Senfoni Orkestrası’nın 100’den fazla müzisyeniyle kaydedildi.


TÜRK KADINLARI ÇOK ÇEKİCİ

Dışarıda illa ki yedi erkek kardeş beraber gezmiyoruz. İşin aslı özellikle turne zamanı dışarı çıkmaya pek vakit yok. Ama şimdiye kadar gittiğimiz ortamlarda çok çekici Türk kadınlarıyla karşılaştık. İstanbul’da iş dışında güzel bir hafta sonu geçirmek isterdim.

Hakan GENCE - Hürriyet




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder